Demans, hafıza, düşünme, dil ve problem çözme gibi bilişsel işlevlerin ilerleyici bir şekilde bozulmasıdır. Bu bozulma günlük yaşamda işlev görmeyi zorlaştıracak kadar şiddetlidir.
Dünya Sağlık Örgütü, dünya genelinde demansla yaşayan insan sayısının 2050 yılında 139 milyona yükseleceğini tahmin ediyor.
Demans belirli bir hastalık değil, günlük aktiviteleri engelleyen hatırlama, düşünme veya karar verme yeteneğinde bozukluk için genel bir terimdir.
Son yıllarda demansın tespiti ve teşhisi konusunda dikkate değer ilerlemeler yaşandı ve umut vaat eden klinik deneme sonuçları hastalara biraz umut sunuyor.
Ancak, tam tedavisi hala bulunmadı. Bu bağlamda, “demansı önlemek tedaviden daha iyidir” sözü sadece basit bir söz değil, aksiyon çağrısıdır.
2020 Lancet tıp dergisinin raporuna göre: Aşağıdaki 12 risk faktörünü ortadan kaldırarak veya azaltarak demans vakalarının %40’ının önlenebileceği veya geciktirilebileceği belirtiliyor.
- Az Okumak ve beyni az çalıştırmak
- Hipertansiyon
- İşitme kaybı
- Sigara içme
- Obezite
- Depresyon
- Fiziksel aktivite eksikliği
- Diyabet
- Düşük sosyal temas
- Aşırı alkol tüketimi
- Travmatik beyin yaralanması
- Hava kirliliği