Bilindiği gibi Dünya küçülmeye, mesafeler kısalmaya başladı. İnsan ilişkileri gelişirken, küresel olarak korunmasız cinsel ilişki oranı da giderek artıyor. Buda cinsel yolla bulaşan hastalıkların artmasına sebep oluyor. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar bakterilerden, virüslerden ve başka mikroorganizmaların kaynaklanabilir. Bazıları hemen tedavi edilmeli, bazılarının ise henüz tedavisi yok. Peki belirtileri neler ? Ve hangi hastalıklar cinsel yolla bulaşıyor ?
CİNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLARDA BELİRTİLER
- Ateş
- Sık sık idrara çıkma
- İshal
- Bulantı ve kusma
- Penis akıntısı
- Vajina akıntısı
- Genital bölgede siğiller
- Adet dönemi dışında meydana gelen kanamalar
- İdrarı yaparken yanma ve ağrı
GENİTAL UÇUK (GENİTAL HERPES)
2 tür uçuk virüsü bulunur. Bu virüslerden ilki tip 1 yani HSV-1 virüsü olan ağız ve burunda enfeksiyon yaparken, tip 2 yani HSV-2 virüsü cinsel bölgede enfeksiyona ve yaralara sebep olur. Genellikle kadınlarda görülür. Erkeklerde de görülüt. Ağrı, yanma ve kaşınmaya sebep olur. İdrar yollarında enfeksiyonu, rahim ağzı kanseri, düşüklere ve nadiren de olsa menenjite dahi sebep olabilmektedir. En büyük belirtisi de kadın üreme organında kaşıntı ve ağrılı uçuğa benzeyen sivilcelerdir. Hastalığı taşımayan tek eşli partner ile yaşam genital uçuk için korunma da ideal yöntemidir. Komdom kullanımı bulaşmayı önler ama tam olarak korumayabilir.
Tanı: Yaradan alınan numunenin çalışılması veya kanda anti HSV antikorlarının gösterilmesi ile tanı konulur.
Tedavi: Aşısı yoktur. Genital uçuk tedavisinde anti viral yani virüslere karşı durdurucu ilaçlar kullanılır. Ama bu belirtilerin azalmasını sağlar. Ama bu ilaçlar tam iyileşme sağlamaz. Sık sık nüks eder. Başka bir deyişle alındıktan sonra ömür boyu devam eden sorunlara sebep olur.
HIV – AIDS
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar içinde en tehlikeli ve en ölümcül olanıdır. HIV virüsü genellikle kan yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Kan ürünleri ve cinsel ilişki ile bulaşır. Uzun süre sessiz sedasız belirti vermeden hastalık devam edebilir.
Bu sırada bu kişiler diğer insanlara AIDS bulaştırır. AİDS bulaştığı insanın savunma sisteminde hücrelerin içine girerek onları yok eder. Bu sebeple hastalık şiddetlenince bağışıklık sistemi çöker. Enfeksiyonlar ağır geçmeye başlar. Bağışıklık sistemi çöktüğü için kanserle mücadele de sekteye uğrar. Hastalık alındıktan 10 sene sonra dahi belirti verebilir. Korunmak için AIDS olmayan bir partner ile cinsel hayat önerilmekte. Ayrıca Kondom AİDS’e karşı korur. Ancak yırtılma vs gibi durumlarda bulaşabilir.
Belirtileri:
- Sürekli olarak halsizlik,
- Cinsel organlarda meydana gelen ağrı ve yara
- Aşırı kilo kaybı
- Gece aniden meydana gelen terlemeler
Tanı: Kanda ELİSA testi ile konulur. Bu test tüm sağlık kuruluşlarında yapılabilmektedir. Ancak bu testin yalancı pozitif olduğu durumlar da vardır. Bunlar bazı viral enfeksiyonlar, gebelik ve bazı otomin hastalıklardır. Bu nedenle anti pozitif olanlara doğrulama testi olarak Western Blood testi yapılır. Bu test kesin tanı testidir.
Tedavi: Aşısı henüz yoktur. Tamamen iyileştirmeye yönelik tedavisi de henüz yoktur. Virüsün üremesini ve çoğalmasını önleyen anti-viral yani virüs durdurucu ilaçlar denenmekte ve kullanılmaktadır.
HEPATİ B
Hepatit B virüsü kan yoluyla ve cinsel ilişki sırasında bulaşabilen bir hastalıktır. Aynı zamanda hepatit B virüsü, başka bir kişiyle aynı bardaktan bir şey içme, aynı yemekten yeme gibi davranışlar neticesinde de meydana gelebilmektedir. Hepatit B olan kişilerin bazılarında karaciğer sirozu ve karaciğer kanserine sebep olma olasılığı vardır. Buda ölümcül sonuçlara sebep olabilmektedir. Korunmak için aşısı vardır. Ayrıca Hepatit B olmayan tek partner ile cinsel ilişki en idealidir. Kondomla korunmak mümkündür.
Belirtileri:
- Kronik Halsizlik
- Cilt renginde sararma, sarılık
- Ateşli hastalıklar
- Kusma
- Karaciğerde büyüme
- İdrar yaparken acı, yanma
Tanı: Kanda Hepatit işaret eden maddelere (antijen-antikor) bakarak konulur
Tedavi: Aşısı vardır. Koruyucudur. Ama aşınız yoksa ve hastalığı aldıysanız bunu tedavi eden ilaç henüz yoktur. Hastaların bazılarında siroz bazılarında ise karaciğer kanseri riski diğer kişilere göre katlanır.
FRENGİ ( SİFİLİZ )
Frengi yani öteki adıyla sifiliz hastalığı vücuda girdiği andan itibaren tüm bünyeyi etkiler. Bu hastalığı erken evrede saptamak oldukça önemlidir. Aynı zamanda annede frengi görülüyorsa bebekte görülme riski de oldukça fazladır. Cinsel temasla geçer. Ama nadiren de olsa öpüşmeyle dahi bulaşabildiği gösterilmiştir. Belirtiler üç evrede olur.
Evre1: Birinci evrede tipik bir sifiliz yarası görülür. Buna şankr adı verilir. Bu yaranın kenarları belirgin, sert, yuvarlak-oval, tek, tabanı temiz, sulantılı ve ağrısız bir yara oluşur. Bazen birden fazla da olabilir. Ayrıca lenf bezi büyüme de görülebilir.
Evre2: İlk yara şankr’ın çıkmasından 1-6 sonra ateş, baş ve boğaz ağrısı, kas-eklem ağrıları, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı kusma gibi belirtiler ortaya çıkar. Deride döküntülere sebep olabilir. Döküntüler pürüzlü, kabarık, kırmızı, kırmızımsı kahverengi benekler şeklindedir. El ve avuç içlerinde sıktır. Genelde kaşıntı yapmaz. Ağız, dudak ve kadınlarda cinsel organ içinde gri veya beyaz renkte plaklar oluşur. Ayrıca sinir sistemi tutulumu, eklem, karaciğer, göz, böbrek tutulumu olabilir. Sifiliz bu evrede doğru tedavi edilmezse bir sonraki evreye ilerler.
Evre3: Geç ve gizli evrede denilebilir. Eklem, karaciğer, göz, böbrek tutulumu olabilir. Sifiliz bu evrede doğru tedavi edilmezse bir sonraki evreye ilerler. iç organlar tutulur. Sinir sistemi tutulumuna bağlı felç, yürüme bozukluğu, bunama, idrar kaçırma, konuşma bozukluğu görülür.
Tek partnerli cinsel yaşam en idealidir. Ayrıca kondom kullanarak korunabilirsiniz. Ama bu % 100 bulaşmasını önlemeyebilir.
Görüldüğü gibi frengi tedavi edilmezse sakat bırakabilen, ölüme dahi sebep olabilen cinsel yolla bulaşan bir bir hastalıktır.
Tanı: Kanda sifiliz (VDRL) testi ile konulur.
Tedavi: Aşısı yoktur. Antibiyotikle (penisilin) tedavi etmek mümkündür. Ama geç kalınırsa hasarlar geri dönüşsüz olur.
BEL SOĞUKLUĞU (GONORE)
Bir bakteri hastalığıdır. Gonore daha çok genç yaşlarda görülür. Vajinal, anal veya oral yolla bulaşır. Hastalık etkeni menide ve vajinal akıntıda bulunur. Bazı hastalarda belirti vermez. Ortak kullanılan giysiler, tuvalet ortamından bulaşması olası değildir. Bu hastalığı taşımayan tek partnerli kişi cinsel ilişki en idealidir. Kondom bulaşmasını önler.
Tanı: İdrar, boğaz veya akıntıdan alınan örnekle konulur.
Tedavi: Antibiyotikle tedavi edilen bir hastalıktır.
GENİTAL SİĞİL (HPV – PAPİLLOM)
100 çeşit HPV virüsü alt grubu vardır. Genital bölgeyi seven bir siğil virüsüdür. Bunların bir kısmı daha ağırlıklı olarak genital bölgeyi tercih ederek yerleşir. Sadece cinsel yolla bulaşmaz. Deri teması ile de siğilin geçtiği bilinir. Ağrı yapar ve yanma yapar. Özellikle cinsel ilişki sırasında ağrılıdr.
Tanı: Kadında vaginadan alınan örnekle HPV-DNA testi yapılır.Erkeklerde alınan örnek ile HPV-DNA testi yapılabilmektedir.
Tedavi: Siğillerin yaygınlık, yoğunluk durumuna bağlı olarak çeşitli şekillerde siğil yakma (elektrokoter, kriyoterapi, topikal ilaç tedavisi gibi) yapılır. Ancak kesin tedavi değildir. Bir süre sonra tekrarlanır.
MOLLUSKUM KONTAGİOZUM
Deride ortası çukur küçük kabartılar oluşturur. Virüs sebeptir. Cinsel yolla bulaşır. İlaveten ortak kullanılan alanlarda da hamam, tuvalet vs. bulaşıcılık mümkündür.
Tanı: Genellikle lezyonlara bakarak tanı konulur. Eğer tanı hakkında herhangi bir şüphe varsa, lezyona ait merkezi gözeneğin sıkılmasıyla elde edilen materyal mikroskop altında incelenebilir.
Tedavi: 6-18 ay içinde kendiliğinden iyileşir. Bu arada bazı rahatlatıcı tedavileri hekiminiz önerebilir.
TRİKOMONAS PARAZİTİ
Bu bakteri yada virüs değil bir parazittir. Sebep olan parazitin ismi trikomonas vajinalisdir. Cinsel yolla bulaşan sık görülen bir parazittir. Cinsel ilişkiden 1-4 hafta sonra belirtiler idrarda yanma, gerginlik hissi ve sarı, yeşil bol akıntı ile kendini gösterir.
Tanı: Akıntıdan numune alınır ve teşhisi konulur.
Tedavi: Antiparaziter (parazit öldürücü) ilaçlarla tedavi edilir